Produktbeschreibung
Türk ve Ermeni, asirlardan beri birlikte yasayan iki millet, artik dostluklarina nihayet vereceklerdi. Osmanli ordusunun bozuklugu iki millet arasinda genis bir ucurum acmisti. Halk üzerinde zalimane ve gaddarane bir nüfuz icra eden hükmet Türkleri bzar ettigi gibi Ermenilerde de hürriyet ve istihlas arzulari uyandirmisti. Bu arzulari en ziyade takviye eden Ermeni komiteleriydi. Komiteler, Ermenilerin saadetini bombadan ve kitalden ziyade sulhen de temin edebilirlerdi; fakat onlar hirslarinin tatmini icin, halkin kanini kendilerine mübah görüyorlardi. Türk bombayi bilmezdi, Türkiyeye bombayi sokan, hatta padisahlarinin vücudunu ve sarayini bomba ile ortadan kaldirmaya calisan, Ermeni komiteleriydi. Yildiz bombasi patladigi zaman, ne kadar Türk ölmüstü Müthis bir infilak ortaligi sarsmis, havada etten, bacaktan, koldan mürekkep bir kasirga peyda etmisti. Yildiz Sarayinin yaninda, cigerleri parcalanmis cocuklar, arslan gibi babayigitler, baslari kopmus, kollari ucmus cesetler, beygir naaslari arasinda karmakarisik, yerlere serilmislerdi. Parmakliklarda kiyma halinde yapismis insan etleri görülüyordu. Bu ölen insanlar, bu parcalanan cesetler, hep zavalli Türklerdi. Simdi bu bombalar Anadoluda patlayacak, ac ve talihsiz halk, zalim bir hükmetin teseyyübü yüzünden Ermeni cetelerinin kan tufanina bogulacakti... Ahmet Refik