Produktbeschreibung
Hacli Seferlerinin ilanindan itibaren, Türkler, Haci kabul etmis olan Batililarla sürekli temas halinde oldular. Bu temas sadece savas meydanlarindaki bozgunlar veya zaferlerden ibaret degildi. Haci kabul ederek savasmaya gelen Batililar ve Doguya yerlesmis olan Latinlerin Türklerle diplomatik, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda da iliskiler gelistirdikleri bir realitedir. Bu gercegin bilinmesine ve Haclilari ilk karsilayanlarin Türkler olmasina ragmen Hacli Seferleri tarihine iliskin ülkemiz tarihcileri arasinda büyük bir kayitsizlik görülmektedir. Bati da ise kabul etmesi güc olsa da Hacli Seferlerinin her yönüyle iyi tanin tarihsel bir olay oldugu söylenemez. Yüzyillarca ruhban sinifina mensup arastirmacilarin adeta tekelinde kalan Hacli Seferleri Kilise ve Hiristiyanligin övünc vesilesi olarak görüldü. Modern zamanlarda ise Hacli Seferlerini hosgörüsüzlük veya karanlik bir girisim olarak görme egilimi gösterenler oldugu gibi bu seferlere Fransanin Dogudaki kültürel etkisinin safagi diyenler de görüldü. Hacli Seferleri elbette Bati Hiristiyan tarihinin bir parcasidir. Ama bu seferler ayni zamanda Ortadogu tarihine de ait hadiselerdir. Dil ve üniversite disiplinlerindeki farkliliklar bu seferleri Dogu ve Batinin ortak tarihi olarak incelenmesine ne yazik ki cogunlukla izin vermiyor. Latin Dogu üzerine doktora teziyle kariyerine baslamis olan Claude Cahen, Akdeniz ve Islam dünyasi üzerine yaptigi calismalarla hakli bir söhretin sahibi olmustur. Haclilar Caginda Dogu ve Bati adli eseriyle Claude Cahen essiz bir sentezi sunuyor ve olay ve olgulari karsililik prensibine uygun olarak siyasi-askeri gelismelerin akisiyla birlikte, ekonomik, kültürel, ticari, sosyal baglamlarindan koparmadan inceliyor.