Produktbeschreibung
Bellek hakki ve talebi günümüzün pek cok siyasal mücadelesinde artik basrolde yer aliyor. 20. yüzyilin savaslarinin, diktatörlüklerinin, baski rejimlerinin kurbanlari hakikati dile getirmek icin ses yük seltiyor, tarihi sorguluyor, tahakkümü lanetliyor ve adalet talep ediyorlar. Öte yandan bellegin politik gücler tarafindan kullanilmaya elverisli ve muglak niteligiyle zoru ve baskiyi, hatta mevcut düzeni mesrulastirmak icin öne sürülmesi nadir rastlanan bir olgu degil. Bellek, direnisin ve hakli bir mücadelenin anahtari da olabiliyor, bizzat tahakkümün bicim degistirerek sürmesine zemin hazirlayacak bicimde kötüye de kullanilabiliyor. Öyle ki Avrupa, soykirim bellegi üzerine yapilan sayisiz tartismanin ortasinda sömürgeci gecmis söz konusu oldugunda suskun kalabiliyor, totalitarizmin hayaleti liberal düzenin mesrulastirilmasina yardim edebiliyor. O halde tarihi bir cirpida elimizin tersiyle itip yerine bellegi tek ve gercek hakikat olarak koymak ne kadar dogru Gecmisi Kullanma Kilavuzu, tüm dünyada yükselen bellek ve hakikat taleplerine kulak verirken onun kötüye kullanimlarina, gecmisin bellek turizminin konusu haline getirilmesine karsi bizleri uyariyor ve uzun süre kapanmayacak bir tartismayi aydinlatmak icin bizleri hem gecmise hem de bugüne dair bir sorgulamaya davet ediyor.