Saro Dadyan - Sultan Abdülhamid Midhat ve Mahmud Pasalari Nasil Katlettirdi

15,99 €

Direkt bei Thalia AT bestellen

Produktbeschreibung

Bir Jöntürk yayini, 117 sene sonra ilk defa günümüz Türkcesi ve orijinal kopyasi ile bir arada yayimlaniyor. 1876 senesi Osmanli tarihinin en zorlu yillarindan biri oldu; devlet resmi iflasini acikladi. Osmanli tahti bir sene icerisinde üc padisah gördü; imparatorlugun dört bir yaninda isyanlar bas gösterdi ve büyük bir maglubiyetin ardindan Rus ordulari Yesilköye kadar geldi. Iste imparatorlugun bu en buhranli günlerinde otuz üc yil boyunca iktidari elinde bulunduracak, Osmanli tarihinde yeni bir cag acacak, karar ve icraatlarinin etkileri günümüze degin ulasacak olan Sultan Ikinci Abdülhamid Osmanli tahtina cikti. Sultan Abdülhamidin, devletin idaresini tamamiyla kendi eline almasi ve iktidarini saglamlastirmasi icin öncelikle gerek Midhat Pasa gibi amcasini tahtindan eden ve reform taleplerinde bulunan gerekse de tahta cikmasinda kendisine yardim eden enistesi Mahmud Celaleddin Pasa gibi isimlerden kurtulmasi gerekiyordu. Netice olarak da basta Midhat Pasa, Mahmud Celaleddin Pasa ve Sultan Abdülazizin hal fetvasini imzalayan Seyhülislam Hayrullah Efendi gibi isimler, Sultan Abdülazizin katilleri olarak gösterilerek önce idamlarina karar verildi sonra da Taif Kalesine hapsedildi. Sultan Abdülhamid, tüm muhalefeti susturmaya calisirken yillarca amcasini ugrastiran Jöntürkler, bu sefer de ona cephe almaya ve onun aleyhine calismaya basladilar. Iste elinizde tuttugunuz bu kitap, Sultan Abdülhamidin en büyük muhalifi Jöntürklerin 1896da Cenevrede yayimlattiklari bir risaledir. Risalenin yazari ise Sultan Abdülhamidin Taif Kalesine hapsettigi mahkmlardan biridir. Midhat ve Mahmud Pasalarin üc yildan fazla bir süre Taifte cektikleri eziyetleri, ugradiklari suikastlari ve nihayet aci bir sekilde can vermelerini bire bir görmüs olan bu Taif mahkmu, tüm yasananlari ayrintilariyla kaleme almistir. Sultan Abdülhamidin muhalifleri olan ve Midhat Pasayi Hürriyet Sehidi olarak gören Jöntürklerin bir yayini olan bu risale, ilk defa olarak günümüz Türkcesi ile yayimlanmaktadir.