Produktbeschreibung
Erken dönem Dogu Avrupa Tarihi alaninda Avrupa Hunlari ya da Bati Hunlari gibi isimlerle bilinen ve en görkemli dönemlerini Attilanin egemenlik günlerinde yasamis olan Hunlarla ilgili calismalar dünya tarihciliginin uzun yillar boyunca ilgisine mazhar olmus ve konuya dair pek cok bilimsel üretim ortaya konulmustur. Yakin bir zaman dilimine göz atildiginda ise Avrupa Hunlarina dair kaleme alinan Türkce calismalarla birlikte, tercüme eserlerin sayisinda da bir artis oldugu gözlemlense de bu konunun Türk tarihinin diger alanlarina göre daha az ragbet gördügünü ifade edebiliriz. Avrupa Hunlarina dair temel kaynaklarda yer alan daginik bilgiler sinirli bir siyas tarih insasini mümkün kilmakla birlikte, kültürel unsurlara dair daha fazla argüman icerir niteliktedir. Hun egemenliginin tesis edildigi bölgelerde yapilan arkeolojik calismalar da kültür tarihine yönelik bilgileri kuvvetlendirir tarzdadir. Avrupa Hunlarinin bilinen, sinirli sayidaki kelime varligi filolojik calismalari da zorlastirmaktadir. Bunlarla birlikte, kavim hareketlerinin takibinin son derece zor oldugu bir zaman diliminde, dönemin müelliflerinin eserlerindeki karmasik bilgiler, özellikle Avrupa Hunlarinin erken tarihleri üzerinde bir sis perdesi olusturmaktadir. Bunun gibi birtakim zorluklar Avrupa Hun tarihi konusundaki üretimi sinirlandiran nedenler arasinda görülebilir. Bu calismada; ülkemizde sinirli sayidaki Avrupa Hun tarihi arastirmalarina edeb unsurlari dahil ederek bir nebze de olsa katkida bulunma gayreti vardir. Bu fikirden hareketle, kitabin ilk bölümünü Hun siyas tarihine yönelik hadiseler olustururken ikinci bölümde destan ve efsanelerde Hunlarin izi sürülmeye calisilmistir. Ikinci bölümünün sonunda tercümesi yapilan Budanin Ölümü adli yapay destan, Macarlar arasindaki Hunluk düsüncesinin en güzel örneklerinden birisidir. Avrupa Hunlari -Tarih ve Destan- isimli bu eserin yazari Umut Üren, Jnos Arany tarafindan kaleme alinan ve Hun-Macar akrabaligini isleyen bu destani Türkceye tercüme ederken gayesinin yalnizca, bu ozan ve destani Türk okuruna tanitmak oldugunun altini cizmistir.